Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TÜRK EDEBİYATINDA ROMAN

Aşağa gitmek

Gülenyüz TÜRK EDEBİYATINDA ROMAN

Mesaj tarafından Atirpan C.tesi Kas. 03, 2007 2:19 am

TÜRK EDEBİYATINDA ROMAN 215qy0
Türk Edebiyatında üç yeni tür vardır.Roman, Gazete ve Tiyatrodur. Bunlardan en önemlisi romandır. Tanzimat öncesinde romanın yerini tutan eser yoktu. Mesneviler ve halk hikayeleri vardı. Fakat bunlar modern romandan farklı özellikler gösterir.
O zamanlar romanlar aydın tabakanın ve halkın okuduğu eserler olarak ayrılıyordu.

4.0.0.0.0.1 Aydın tabakanın okuduğu eserler:


Arap ve Fars edebiyatından konusu alınan eserlerdir. Leyla ile Mecnun, Yusuf ve Züleyha gibi4.1..
Modern roman örneklerinde kahramanların kendilerine göre bir psikolojisi vardır. Yani psikolojik derinlik vardır. Fakat bu eserlerde Leyla ayrı Mecnun ayrı bir tavırdadır. Bu nedenle modern edebiyattan farklıdır.
Eserlerde genellikle romantik aşk maddi aşka ve bu da ilerleyen bölümlerde ilahi aşka dönüşür. Olayın kuruluşunda zaman ve mekan kavramı yoktur. Halbuki modern romanda zaman ve mekan kavramı çok önemlidir. Mesela batılı bir sanatçı ``Roman, bir zaman kavramıdır. `` der. Mekan yine çoğu zaman özelliğinden uzaklaştığı için belirsizdir. Normal olaylar olağanüstü olaylarla beslenmiştir.Bu bakımdan gerçek hayattaki romanlardan oldukça farklıdır.
Normal romanlardaki kahramanların psikolojileri sürekli değişir. Tasvirler subjektifdir. Dil çok ağırdır. Manzumlara geniş şekilde yer verilir. Vezin ve kafiye zarureti haliyle kahramanların psikolojik dünyalarını geliştirmesini de engelliyor.

4.0.0.0.0.2 Halkın okuduğu eserler:


Bunlar Türk toplumunun milli eserleridir. İçinde birkaç dışarıdan alma hikaye de olabilir. Halk hikayeleri de denir. Bu hikayeler aslında eski zamanlarda yaşanmış gerçek hikayelerdir. Ancak dilden dile dolaştığı için değişiklikler olmuştur. Dili sadedir. Bir bölümü yazılı, bir bölümü sözlüdür.
Bu hikayeler ikiye ayrılır. Bunlar aşk ve kahramanlık hikayeleridir. Kahramanlık hikayeleri de ikiye ayrılır. Milli kaynaktan (Köroğlu gibi), dini kaynaktan (Battalgazi gibi) gelen kahramanlık hikayeleri. Bunlara cenk hikayeleri (savaş anlatan hikayeler) de denir. Bunlara olağanüstü olaylar katılmış, zaman ve mekan belirsizdir. Fakat halk dilinde yayınlandığı için daha çok rağbet görür.
Bu eserler romanın, radyonun yaygın kullanıldığı dönemlerde de ilgiyle okunmuştur. Köy odalarında veya bir mahallede okuması olan biri okur diğerleri dinlerdi. Okuma yazma bilenlerin sayısı az olduğu için. Bazen bunlar sazlar ve sözler eşliğinde de okunur.
Aydın tabakanın veya halkın okuduğu hikayeleri kesin çizgilerle ayırmak yanlıştır. Halkın okuduklarını bazen aydın tabaka da okur.
Tanzimat dönemi roman ve hikayeleri gelişmesi Tanzimat edebiyatında bir değişimin ortaya konduğu dönemdir. Bu bakımdan birçok alanda olduğu gibi edebiyat alanında da değişmeler yaşanmıştır. Fakat alt yapı, düşünce yapısı daha buna hazır değildir.
Ahmet Hamdi Tanpınar bu duruma pusulasız ve dümensiz bir deniz yolculuğuna benzetir. Bunun sebebi batı edebiyatının tam anlamıyla kavrayan bilen edebiyatçılarının olmayışıdır. Çünkü roman batıda iki yüz yılda tamamlanmış bizde halk hikayeleri, mesneviler okunmuş fakat bunlar romandan tamamen farklıdır.
Bizim edebiyatçılarımız hazıra konmuşlar, hazır örnekleri geliştirerek, tekniğini öğrenerek eser vermişlerdir.Bu da ilk eserin acemice ortaya konmasına neden olmuştur.
Eserlerin bir bölümü dil öğrenme amacıyla bir bölümü de roman yazma hevesiyle ortaya konmuştur.Fakat tam anlamıyla batı romanının özelliklerini ortaya koyamamışlardır.
İlk roman yazanlar romanın tekniğinden çok olayı anlatmak istemişlerdir. Zaman, mekan, olay örgüsü, dili dikkate almamışlardır. Bu da haliyle başarılı örnekleri engellemiştir. Bir defa roman sanatçılarının ilk şartlarından biri hayatı gözlemesidir .
Biz de gözlem ancak batıda realistlerle gelmiştir. Bu metod olmayınca hayatı tanımayan bir sanatçının hayatı anlatması da oldukça zor olmuştur. İlk romanlarda bir yönüyle eski edebiyata bağlı bir yönüyle batı edebiyatını taklit etmişler ve melez bir edebiyat doğmuştur.

4.1 TERCÜME ROMANLAR


İlk roman çevirisi Telemak 1859 yılında Yusuf Kamil Paşa tarafından çevrilir.Dili çok ağırdır.Ama o yıllarda bir devlet adamı çevirdiği için uzun süre orta okullarda örnek nesir olarak okutuluyordu.
1860 dan sonra da birçok eser çevirisi yapılıyor. Bunların çoğu yabancı dil(Fransızca) öğrenmek için yapılıyor. O yüzden çeviriler çok acemicedir. İlk çeviri Sefiller.Daha sonrasında Roberson Crusse, Güllüverin Seyahatleri, Kan ve Virjin gibi eserler de çevrilmiştir.

4.2 İLK ROMAN ÖRNEKLERİ


Edebiyatımızda ilk roman örneklerini Tanzimat Edebiyatı ile görmekteyiz. Namık Kemal,Ziya Paşa,Ahmet Mithat Efendi, Nabızade Nazım, Recaizade Mahmut Ekrem gibi yazarlar ilk örnekleri vermişlerdir.

4.2.0.0.0.1 İNTİBAH;


İlk edebi romandır. Yazarı Namık Kemal'dir. Roman tekniğine daha yakın yazılmıştır. Eserin ön sözünde mükemmel bir eser yazmak istediğini belirtmiştir. Ancak Osmanlıca ile tasvir ve tahlil yapılamadığı için eser istediği güzellikte olmamıştır.
Bu eserde yine tecrübesiz bir delikanlının başına gelen felaketler anlatılır. Romantik akımın etkisi görülür ve sonu ölümle biter.
Namık Kemal'in bu eserde en önemli şikayeti dildir. Namık Kemal'e göre önce halkın dilini bulmak gerekir.Daha sonra da dili halletmek gerekir. Ancak bu birdenbire olabilecek bişey değildir. Roman dilini tam anlamıyla Namık Kemal de bulamaz.

TAAŞŞUK-U TALAT ve FITNAT;


İlk roman örneğidir. Yazarı Şemsettin Sami'dir. Roman tekniği açısından oldukça zayıftır. Olağanüstü olaylara yer vermiştir. Acemice bir anlatım tarzı vardır ve eski halk hikayelerinin yapısına tam uyar.

4.2.0.0.0.2 FELATUN BEY ve RAKIM EFENDİ;


Yazarı Ahmet Mithat Efendi'dir. Devrin yanlış batılılaşmasını eleştirir. Bu iki kahramandan Felatun Bey alafranga, Rakım Bey alaturka biridir. Bu iki kişinin karşılaştırması yapılır.

4.2.0.0.0.3 SERGÜZEŞT;


Yazarı Samipaşazade Sezai'dir. Bu eserde de daha önceden önemli olan kölelik, genç kızların hayatı gibi konular anlatılır. Genellikle çocuklar Kafkasya'dan küçük yaşta kaçırılır. Daha sonra eğitilir ve zengin kişilere satılır. Bu konular ve ümitsiz bir aşk hikayesi anlatılmıştır.

4.2.0.0.0.4 ARABA SEVDASI;


Yazarı Mahmut Ekrem'dir. Gelişmiş bir roman tekniği kullanılmıştır. Daha fazla körükörüne Batı'ya bağlanan bir delikanlının eleştirisi yapılır. Yanlış batılılaşma eleştirilir. Bu romanda da bir aşk hikayesi vardır. Delikanlının düştüğü gülünç durumlar anlatılır.

4.2.0.0.0.5 KARABİBİK;


İlk köy hayatını anlatan eserdir. Yazarı Nabizade Nazım'dır. Öncesinde 1885'te Bahtiyarlık adıyla Ahmet Mithat Efendi'nin bir hikayesi vardı. Bunda da köy hayatı anlatılıyor. Fakat Karabibik'te daha çok köy hayatını bilen bir anlatım vardır. Daha realist bir çizgiyle anlatılmıştır.
Türk Edebiyatı'nda Ahmet Mithat Efendi popüler bir romancıdır. Biraz daha halkın seviyesine inerek roman yazıyor. Bu yeni türün bizdeki ilk örnekleri Ahmet Mithat Efendi tarafından verilmiştir. Bunlardan ilki 1870 yılında yayınlanan Kıssadan Hisse'dir. İbretli hikayelerden oluşur. Aynı yıl Ahmet Mithat Efendi Letaif-i Rivayet serisini yayınlamıştır. Dil bakımından halkın dilini kullanır.
Diğer eser ise Emin Nihat Bey'in Müsameretname adlı eseridir. Yedi eserden oluşur. Biri çeviri diğerleri teyittir4.2. Bu da yine eski hikayeler ile Batı Edebiyatı romanı arasındaki geçişi hikaye eder.
Bir diğer eser Namık Kemal'in Cezmi adlı romanıdır. İlk tarihi romandır. 1880 yılında yayınlanmıştır.
.
Nabizade Nazım'ın Zehra adlı romanı da edebiyatımızın ilk roman örnekleri arasındadır.1890 yılında yayınlanmıştır.
Samipaşazade Sezai'nin 1892 yılında yayınladığı Küçük Şeyler adlı romanı da edebiyatımız ilk roman örnekleri arasındadır.
Mizancı Mehmet Murad'ın Turfanda mı yoksa Turfan mı? adlı eseri de vardır.
1870'ten itibaren Ahmet Mithat Efendi'nin Metalif-i Rivayet serisi yayınlanmıştır. Bu hikayelerde yine amaç halka okuma sevgisini aşılamaktır. Zaten o dönemdeki yazılan eserlerin çoğunda halka okuma sevgisi aşılamak esas amaçtır. Halkın eğitilmesi esas amaçtır.
Atirpan
Atirpan
Yönetici
Yönetici

Kadın
Mesaj Sayısı : 478
Yaş : 100
Nerden : izmir
Kayıt tarihi : 25/10/07

http://edebiyatsever.blogcu.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz